|
SEKTÖRLER |
|
Türkiye’de kazan ve basınçlı kaplar 1950’li yıllarda üretilmeye başlandı. Zaman içerisinde çeşitli aşamalardan geçerek gelişimini sürdüren kazan ve basınçlı kaplar sektöründeki Türk markaları Almanya’dan Irak’a kadar geniş bir coğrafyaya ihraç edildi. 1960 yılında Türk firmaları Alman lisansı ile kazan imalatına başladı. 1980 yılında teknik bilgi düzeyi gelişen ustaların kendi firmalarını kurarak üretime başlamalarıyla sektör büyüdü. 1980’lerin sonunda Türkiye’de faaliyet gösteren kazan üreticilerinin sayısı 400’ü geçti.
80’Lİ 90’LI YILLAR
Basınçlı kap sektörünün; enerji verimliliği, çevre kirliliği, can ve mal emniyeti açısından mutlaka belirli standartlar çerçevesinde, denetim altında tutulması gerekiyor. Standartların ve denetimin uygulanmadığı ortamda küçük ve yetersiz atölyeler halinde gelişen sektör, sağlıksız büyüdü. Sektördeki olumsuz üretim koşulları ve denetimsizlik 1985 yılında Kazan ve Basınçlı Kaplar Sanayicileri Birliği’nin (KBSB) kurulmasına kadar sürdü. KBSB’nin çalışmaları neticesinde kazan ve brülörlerle ilgili standartlar TSE kapsamında revize edildi. 1990’larda bu standartlar mecburi hale getirildi. Ancak denetimler gerektiği gibi yapılamadığından, KBSB’nin kalite ve emniyet konusundaki çabaları yetersiz kaldı. 1990’larda Ankara ve İstanbul’da dağıtımına başlanan doğal gaz ile ısıtma sistemlerinde kaliteli ve emniyetli kazan ve brülörlere ihtiyaç arttı. Özellikle inşaat sektörü, emniyet ve kalite açısından yerli üretimleri yetersiz bulduğundan ithal mallara yöneldi. Bu yüzden 1990’lı yıllarda birçok Avrupalı firma Türkiye pazarına girdi. KBSB’nin talebi olan regülasyonları çıkartılmadan, denetim ve gözetim otoritesi yeterli düzeyde kurulmadan, Gümrük Birliği’ne girilmesi sektörü olumsuz etkiledi. Uzmanlar, kalitesiz ithal mallarının binalara yanlış ve sakıncalı uygulamalar ile takıldığı 1990’lı yılları hem ülke ekonomisi, hem de sektör açısından kayıp yıllar olarak nitelendiriyor. Avrupa Birliği’ne uyum süreci kapsamında KBSB’nin inisiyatifi ile kazanlarla ilgili CE direktifleri devreye sokularak, 2002 yılında bununla ilgili kanun yayınlandı. Uygulama 2004 yılında başlatılarak sektörün kalite, verimlilik, emisyonlar ve emniyet açısından kontrol altına alınması sağlandı. Bu yıllardan başlayarak sektördeki firma sayısı hızla azaldı. 2012 yılı itibariyle üretici sayısı 60 civarına düştü. Fakat ihracat rakamları her yıl rekor seviyede artışlar göstermeye başladı.
ÜLKE EKONOMİSİNE KATKISI
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü olan makine imalat sanayisi içinde kazan, brülör ve basınçlı kap üretimi son derece önemli bir yere sahiptir. Tasarım içeriği ve üretim teknolojisi açısından nitelikli emek yoğun üretim özellikleri ile yerli katma değeri en yüksek sanayi dallarından biridir. Sektördeki ortalama yerli katma değer, yüzde 80’ler civarındadır. Bu nedenle uzmanlar kazan ve basınçlı kaplar üretiminin, Türk ekonomisinin en kırılgan parametresi olan cari açık sorununa çözüm niteliği taşıdığını düşünüyor. Sektörün nitelikli, emek yoğun yapısı sayesinde yatırılan her 25 bin dolar sermaye başına bir kişilik nitelikli istihdam sağlanabiliyor. Enerji ve çevre politikaları açısından kazan ve brülörler, hidro-karbon enerjisinin ısıya dönüştürüldüğü birincil cihazlardır. Sektör, enerji tasarrufunun verim bağlamında başlangıç noktası kabul ediliyor. Bu yönden Türkiye’nin Enerji ve Çevre Stratejisi’ne tam uyumlu olan sektörün gelişmesi, Türkiye’nin gelişmesi anlamı taşıyor. Sağlıklı ve karlı çalışan, katma değer yaratan sektör, bu tarz ürünlerin geliştirilmesi için tasarım konusuna ağırlık veriyor.
|
|
|
|